//-->

Blogdinamic

insan uzayda yasamak icin yaratilmamis

Uzayda kimse çığlığınızı duyamaz çünkü ses havanın bir titreşimidir ve uzayda titreşecek bir hava yoktur.

Uzayda lazer ışınları görünmez (üzgünüz, Yıldız Savaşları hayranları) çünkü Dünya’da havadaki toz, lazer ışını ışığını gözün içine “saçar”.

Uzay akıl almaz derecede soğuktur çünkü size çarpacak ve bu şekilde ısıyı aktaracak atomların sayısı çok azdır.

Gezegenler arası uzay santimetreküp başına yaklaşık 10 atom içerir (Dünya’da iyi bir laboratuvar vakumu 100.000, deniz seviyesindeki hava ise 30 milyar kere milyar atom içerir).

Isı fazlasını uzaklaştıracak hava atomları olmadığında, aşırı ısınma da soğuma kadar ciddidir. Uzay giysilerini ısıtmak ve soğutmak gerekir.

Solunacak hava içermeyen uzayda astronotlar kendi hava tedariklerini yanlarında, genelde sırta taktıkları skubamsı tüplerde taşırlar.

Uzayda basınç yoktur. Bizse 50 km’lik bir hava sütununun ağırlığı (2 fil) altında yaşarız. Astronot giysilerinin basınçlı olması gerekir.

Astronotlar Michelin maskotu gibi giyinmese, kanlarındaki azot kabarcıklar oluşturur (azot narkozu- “vurgun”) ölmelerine neden olurdu.

Uzayda ağırlığımız yoktur. Yörüngede (hiç erişemeden!) sürekli Dünya’ya doğru düşeriz. “Serbest düşüşte” yerçekimini hissetmeyiz.

Uzayda daima Güneş ve ötesinden gelen ışınım (kozmik ışınlar) tehlikesi vardır. Dünya’nın manyetik alanı Dünya için bir şemsiye oluşturur.

Astronotlar sık sık tuhaf ışık çakmaları görürler. Bunların göz yuvarlağı sıvısına çarpan hızlı atomaltı parçacıklar olduğu düşünülüyor.

Uzay radyasyonu insanlı uzay seferlerinin tek engeli olarak görülüyor. Mars’a yolculuk, astronotları 6 ay bu radyasyona maruz bırakıyor.

Nasıl? İnsan hiç de uzay için yaratılmamış hissine kapıldınız mı?!


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol